Metabolizmayı Hızlandıran Besin Önerileri

 Metabolizmayı Hızlandıran Besin Önerileri

Düşük hızda çalışan bir metabolizma çoğu zaman bir düzine sağlık sorunu ve fazla kilolar manasına gelebilir. Gün içerisinde yediğimiz ya da içtiğimiz midemize giren her şey koca bir göbekle son buluyor, kendimizi aç bırakmadan göbekten kurtulamıyorsak, metabolizmamız iyi çalışmıyor ve biz bunun için hiç bir şey yapmıyoruz demektir. Öğle veya akşam yemeğinden sonra bile kilo aldığımızı ve ağırlaştığımızı hissederiz, bunun anlamı vücudumuzda kas oranının yağ oranından çok daha az olduğudur. Daha sıkı, daha sağlıklı, biçimli ve fit görünmek istiyorsak işe metabolizmamızı uykusundan uyandırarak başlayacağız.

Her bireyin; vücudu, kan değerleri, kalıcı ya da bulaşıcı hastalıkları, kilosu, ideal kilosu, kan grubu, genetik özellikleri özgündür. Dolayısı ile beslenme alışkanlığı ve şekli de bu özgünlüğe göre olmak zorundadır. Bu sebeple bu yazımızda bir diyet listesi koymak yerine her birey için geçerli olan sağlıklı beslenme yöntemlerini açıklayacağız. Bu yöntemleri hayatlarımızın ve yaşam biçimimizin merkezine koyduğumuz takdirde ise metabolizmamızın hızlanması bir yana, sağlık, fitlik ve istediğimiz görünüme kavuşmamız oldukça mümkün.

Öncelikle kolalara, cipslere, beyaz şekerli, beyaz unlu, tuzlu kısaca bütün ambalajlı paketlere veda ederek başlayalım.

Şu an ne istediğimize değil gerçekten en çok ne istediğimize odaklanalım ve buna sadık kalalım.

Metabolizmayı hızlandırmak için; her gün kahvaltıya oturmadan önce on beş dakikalık orta tempolu yürüyüş ya da buna vaktimiz yoksa işe gidiş gelişlerimizde bir durak önceden inip yolun kalanını yürüme gibi günde sadece on beş dakikayı yürümeye ayıracağız. Ancak, yürüyüşü orta tempoda yapmak önemli, eğer profesyonel değilseniz hunharca koşmak, kendini ciddi ölçüde terletmek gibi girişimleriniz sonuçsuz kalacaktır. Üstelik bu sizi daha çok acıktıracağından kilo almanıza bile sebep olabilir.

İkinci aşamada ise, güne; teryağı ile pişirilmiş yumurta, ekmek üstüne boca edilmiş çikolata, tam yağlı peynir gibi alışkanlıklarımıza veda edip, haşlanmış yumurta yarım yağlı beyaz peynir ya da yağsız, tuzsuz lor peyniri, domates, salatalık gibi alışkanlıklarla başlamayı öğreneceğiz. Ölçülere dikkat etmek bu tarz diyetlerdeki en ehemmiyetli durumdur. Tabağımız küçük, yediklerimiz az ve doyurucu olmalı.

Öğle ve akşam yemeklerinde, kızartma türleri ya da fast foud beslenmeye asla taviz verilmemeli. Bunun yerine ızgara türü etli yemekler, sebze, bakliyat gibi evde pişirdiğimiz ve içinde ne olduğunu bildiğimiz yiyecekleri tercih etmeliyiz. Pantolonumuzun düğmesini açmak zorunda kalana değil, sadece gün içerisinde bize gereken enerji miktarını karşılayacak kadar yiyeceğiz. Bir çok araştırma, insanların şölenvari sofralarda doydukları halde yemeğe devam ettiklerini gösteriyor. Aynı araştırma arkadaş ortamlarında yani birileri ile konuşurken de yenilen yemek miktarının normalin üstüne çıkabildiğini söylüyor. Bu nedenle mümkün olduğunca yemek sohbetlerinde oldukça kontrollü davranmalı, gece atıştırmaları ve kaçamaklarını hayatımızdan tamamen çıkarmalıyız.

Metabozlimanın en büyük düşmanı ise günün herhangi bir saatinde yenilen tatlılar. Mümkün olduğunca tüm tatlılardan uzaklaşmalı, canımız tatlı istediğinde evde ya da muhtelif semtlerde yapılan diyet tatlı alternatiflerine yönelmeliyiz.

Kahvaltı, öğle ve akşam yemekleri arasına bir ara öğün koyarak hem metabolizmal hızmızı yükseltmemiz hem de açlığımızı ve kan şekerimizi kontrol altına almamız mümkün.

Gündü iki porsiyon (iki adet) meyve yemeyi ve ortalama bir avuç kavrulmamış badem, ceviz, fıstık, fındık, leblebi gibi kuru yemiş yemeyi atlamamalıyız. En önemlisinin miktara dikkat etmek olduğunu bu şekilde sağlıklı beslenmenin miktarına göre hem kilo verdirip hem de kilo aldırabileceğini unutmamalıyız.

Hasta Sağlık

Hasta Sağlık sitesinde alanında uzman hekimlerin, diyetisyenlerin, fizyoterapistlerin ve psikologların görüşlerine yer veriyoruz.
Yorumlar (0)

* Yorumların Onaylanması İçin Türkçe Yazım Kurallarına Dikkat Edin!