Diyabet ve Özellikleri Nedir?

 Diyabet ve Özellikleri Nedir?

Diyabet direkt kelime manası itibari ile şeker hastalığı anlamına gelir. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre diyabet, mücadele edilmesi gereken günümüzde giderek artan kronik hastaıklardan biridir. Diyabet, ya da tıbbi literatürde ki adıyla Diyabetes Mellitüs, insülin sekresyonunda, insülin aktivitesinde yada her ikisinde defekt/eksiklik sonucunda, kanda glikoz düzeyinin yükselmesi (hiperglisemi) ile karakterize metabolik hastalıklar grubudur.

Diyabet hastalığının farklı türleri bulunmaktadır; bunların nedeni klinik seyri bakımından farklılık gösterebilir. Diyabet önceleri tedavi greksinimi ve hastalığın gelişme seyrine göre sınıflandırılıyordu. Yeni sınıflandırması ise nedenselliğe dayanmaktadır.

Diyabet Türleri Nelerdir?

  • İnsüline bağımlı diyabet
  • İnsüline bağımlı olmayan diyabet
  • Başka sendrom veya durumla ilgili diyabet tipleri
  • Gebelik esnasında bozuk glikoz toleransı ya da diyabet şeklinde ayrılabilir.

Hastalığın birinci dönemi pankreasta beta hücrelerinin harabiyetidir. Genetik eğitim ve çevresel faktörler sorumlu tutulmaktadır.

İkinci dönem; Ggnetik eğilimi olan bireylerde çevresel olayların tetiklemesidir. Örneğin virüs enfeksiyonları arasında kabakulak, hepatit sayılabilir.

Üçüncü dönem; immun mekanizmaların uyarılmasıyla gelişen pankreas hasarı oluşturmaktır. Pankreas beta hücreleri üzerine adacık hücresi antikorları ve hücreye bağımlı immunite aracılığı ile bir immun atak gelişir. Bu dönem ” prodiabetes” olarak isimlendirilir. Adacık hücresine karşı gelişen antikorlar arasında insülin, proinsülin gibi bir çok antikor vardır.
Dördüncü dönemde ise; adacık beta hücrelerinin %90’ından fazlasının tahrip olmasıyla klinik diyabet ortaya çıkar. Hastalık hızlı bir biçimde gelişir ise hastada, Tip 2 diyabet benzeri bir seyir gösterir.

Tip 2 Diyabet Hastalığı Nedir?

Beta hücreleri artan insülin gereksinimini karşılamak için insülin salgılamaya devam etmezse kan glikoz düzeyi yükselir ve Tip 2 diyabet gelişir.

Tip 2 diyabet orta ve ileri yaşlarda görülmektedir. Genelde hastalar tipik olarak şişmandır. Tip 2 diyabet hastalarında insülin ile ilgili olarak iki temel sorun vardır. Bu sorunlardan birincisi insülinin etkisine karşı direnç, ikincisi ise insülin salgısında bozukluktur.

Tip 2 diyabete özgü olarak insülin salgılanmasının bozulmasına rağmen, yağların yakımını ve beraberinde keton cisimlerin üretimini önleyecek kadar yeterli insülin vardır. Böylece Tip 2 dşyabette akut, major ve hayatı tehdit eden komplikasyonu görülmez. Ancak konrolsüz diyabetlerde akut gibi problemler gelişebilir.

Risk Faktörleri

Büyüklerimizden aktarılan diyabet hastalığı, anne, baba ya da kan bağı olan yakın akrabalarda diyabet görülmesi, şişmanlık özellikle genetiğimizin yağ dağılımı (armut vücut tipi gibi) olması, beslenme düzeni, spor alışkanlığının olmaması, kadınlarda aşırı tüylenme ya da adet düzensizliği hastalıkları, gebelikte ki genel anlamda seyreden şeker seviyesi, doğum kilosunun 4,5 kg ve üzerinde olması, açlık kan şekerinde anormallik ve 40 yaş üstünde olma gibi durumlar diyabet için risk faktörü sayılmaktadır.

Tedavi Süreci ve Yöntemler

Tip 2 diyabette insülin etkisine karşı direnç obezite ile ilişkili olduğundan Tip 2 diyabetin tedavisinde öncelik hastanın kilo vermesidir. İnsülinin etkisini maksimum seviyeye çıkarabilmek için egzersiz de çok önemlidir. Kan glikoz düzeyi, egzersiz ve diyet ile kontrol altına alınamadığında oral antidiyabetik ilaçlar tedaviye eklenebilir. Gerektiğinde ise insülin tedavisi başlatılır. Bazı hastalarda, akut fizyolojik stres örneğin; hastalık, ameliyat gibi durumlarda, geçici olarak insüline gereksinim olabilir.

Diyabette Beslenme Düzeni ve Yönetimi

Diyabetin yönetiminde diyet ve kilo kontrolü çok önemlidir. Hastanın ideal kilosuna göre hekim tarafından belirlenen beslenme listesine uyulmalıdır. Çok az miktarda kilo vermek bile kan glikoz düzeyini önemli derecede düzeltmektedir.

Ayrıca, hastaların hipertansiyon gelişme riskini azaltmak için sofra tuzu kullanımının azaltılması ve tuz içeren salamura, hazırlanmış et vb. gıdalardan sakınmaları önemlidir.

Diyette kan şekerinde ki günlü dalgalanmaların önlenmesi hedeflenir. Diyet, hastanın yemek alışkanlığı, beslenme kültürü, yaşam biçimi, öğün saatleri dikkate alınarak yapılır. Diyabet hastalarının günlük aldıkları kalori miktarı kadar, almaları gereken kalorinin öğünlere dağılımı da bir o kadar önemlidir.

Diyabet hastalarında da, diyabeti olmayan bireylere önerildiği gibi ölçülü ve az miktarda alkol kullanması önerilir. İleri diyabet hastalarının ise alkol ve sigaradan tamamen uzaklaşmaları tedavi sürecini olumlu etkiler.

Diyet ve fiziksel aktivitenin birleştirilerek konrollü ve dengeli bir biçimde sürdürülmesi tedavi sürecinin önemli bir parçasıdır.

Tıbbi süreçle birlikte yürütülen, sağlıklı beslenme ve egzersiz gibi süreçlerin istikrarını sağlamak hastanın ve yakınlarının üzerine düşen en önemli görevdir.

Hasta Sağlık

Hasta Sağlık sitesinde alanında uzman hekimlerin, diyetisyenlerin, fizyoterapistlerin ve psikologların görüşlerine yer veriyoruz.
Yorumlar (0)

* Yorumların Onaylanması İçin Türkçe Yazım Kurallarına Dikkat Edin!